Bugün saat 15:30’da CHP İl Başkanlığında önce CHP İl Başkanı Ünal Ateş, ardından ise CHP Genel Başkan Yardımcısı DR. Zeliha Şahbaz basına açıklamalarını yaparak gelen soruları yanıtladı.
Basın toplantısını başlatan CHP İl Başkanı Ünal Ateş, 6 Şubat felaketinden sonra şehrimizin yeniden ayağa kalkabilmesi adına üzerlerine düşen görevlerini yerine getirmeye her zaman hazır olduklarını belirtirken sağlık sistemindeki aksamalardan bahsetti.
CHP İl Başkanı Ateş: “6 Şubat depremlerinden sonra Şehrimizin yaşadığı en büyük ve ciddi sorun sağlık sistemindeki aksaklıklar ve sağlık sorunlarıydı. Genel Merkezimiz deprem bölgelerindeki aksayan sağlık hizmetleri, sağlık sistemindeki eksiklikler ve bunlarla ilgili yeni çözüm önerileri ile ilgili bir çalışma başlatmıştı. Bu çalışmaların bir ayağı da Sağlık Bölge Bakanımız ve Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın DR. Zeliha Şahbaz’ın İlimize ziyareti oldu. Sayın Genel Başkan Yardımcımız çalışmalarına ilk Kahramanmaraş’tan başladı ve öğlen saatlerinden bu yana İlimizde ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Tabip Odası, Eczacılar Odası ve teşkilatla yapılan toplantıların neticesinde şehrimizde yaşanılan sağlık sıkıntılarıyla ilgili bir değerlendirme yapıyoruz.” dedi. Buradaki Basın toplantısının akabinde Kuzey İlçelerinde Elbistan’da da bir toplantı olacağını söyleyen Ateş:” Afşin, Elbistan, Nurhak ve Ekinözü ilçelerimizin sıkıntılarını da Elbistan toplantımızda orada yaşayan Yurttaşlarımızla ve STK’larımızla konuşacağız. Şehrimizdeki sıkıntıların farkındayız, Fay hatlarına yapılan Hastanelerin farkındayız. 18 Aydan beri bitirilemeyen Acil Durum Hastanesinin farkındayız. İnsanların Sağlık Sisteminde Randevu alamayıp muayene olamayışının farkındayız. Göçmen nüfusunun fazlalığından kaynaklı sağlık sisteminin aksamasının farkındayız ve hala Kahramanmaraş’ta tam teşekküllü bir Hastane olmayışının farkındayız.” dedi ve sözü CHP Genel Başkan Yardımcısı DR. Zeliha Şahbaz’a bıraktı.
Konuşmasına başlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı DR. Zeliha Şahbaz: “Bugün Kahramanmaraş’tayız ve 6 Şubat 2023 yılında bu bölgede çok büyük bir deprem yaşandı ve çok büyük can kayıpları meydana geldi. Burada sadece Kahramanmaraş’ta 60.000’e yakın can kaybının olduğu yönünde ifadeler duyduk Meslek Odalarımızdan. Bu rakamları tartışmıyoruz fakat burada çok büyük acılar yaşandı, çok büyük sıkıntılar yaşandı. Biz sağlık açısından bakacak olursak o dönemde Devlet değil Sivil insiyatifler, Meslek Odaları, Tabip Odaları, Eczacı Odaları ve Halkımız dayanışma ile buradaki sorunları, depremde yaşanan acıları sarmak için hep birlikte birlik oldular ve yapabildikleri kadar destek oldular. Dayanışma çok önemli hepimiz elimizden geldiğince katkı sunduk fakat esas olan Devletin hizmetlerinde devamlılığıdır. Sağlık hizmeti verilen binaların görevi depremden sonra ayakta olmak ve sağlık hizmetine devam edebilmektir.” dedi. Sözlerine devam ederken sağlık hizmeti veren binaların depreme dayanıksız olduğundan bahseden Şahbaz: ” Necip Fazıl Şehir Hastanesi tüm uyarılara ve itirazlara rağmen fay hattına 100 metre gibi bir mesafedeki bir alana inşa edildi 2012 yılında ve hepinizin de bildiği gibi altıda Milli balçık bir arazidir. Depremden sonra kullanılamaz hale gelen bu hastane şuanda sadece poliklinik hizmeti veriyor ancak yataklı hizmet veremiyor. Burası bir deprem bölgesi ve biz deprem gerçeğiyle yaşamak zorundayız. Bizim yapmamız gereken bu depremlerden sağlıklı bir şekilde çıkabilmek fakat Türkiye’de her depremde on binlerce insan hayatını kaybediyor bunun adına da doğal afet deniliyor, kader deniliyor ve üzeri örtülüyor. Bundan sonra inşa edilecek sağlık kurumlarının sağlam zeminlerde deprem sonrasında hasar almadan ayakta kalacak şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Yine aynı bölgede 400 yataklı bir Hastane yapma ısrarında olunduğu ve inşasının devam ettiği yönünde bilgiler aldık ve yerinde gidip göreceğiz ancak bu ısrar nedendir diye sormak istiyoruz. Depremde uygulanan ticarileşmiş, özelleştirilmiş sağlık sektörünün çöktüğünü gördük. Özellikle 1. Basamak Sağlık hizmetlerinde Aile hekimlerinin işletmesine bırakılan cari ödeme altında kiraladıkları binalarda verdikleri hizmetin enkaz altında kaldığını gördük. Sağlık hizmeti Kamu tarafından verilmelidir ve bütün birinci basamak sağlık merkezleri kamu tarafından inşa edilmelidir ve Kamu eliyle hizmet verilmelidir. Hastanelerimiz sağlam zemine yapılmalıdır ve insanlarımızın kolaylıkla ulaşabileceği mesafede olmalıdır. Sağlık hizmetinde esas olan nitelikli ve ulaşılabilir olmasıdır. Maalesef yeni dönemde yapılan hastaneler şehre 15-20 km uzaklıkta devasa boyutta yapılıyor. Bu binlerce yatak kapasiteli hastanelerimize insanların ulaşımı son dere güç.” dedi.
Hastanelerin ulaşımının zorluğuna değinen CHP Genel Başkan Yardımcısı DR. Zeliha Şahbaz emekçi ve emeklilerin yaşadığı Hastane sorunlarına da değindi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı DR. Zeliha Şahbaz sözlerine: ” Bu kadar uzakta yönetilemeyecek büyüklükte dev hastaneler inşa etmek nitelikli sağlık hizmeti vermek değildir. Dünya Sağlık Otoriterleri nitelikli sağlık hizmetinde hastane yatak sayısının 400-600 civarında olması gerektiğini söylüyor. Devasa büyüklükteki hastanelerde bir yerden bir yere ulaşmak için yüzlerce metre yürümeniz gerek peki soruyorum bir hasta bu mesafeyi nasıl yürüyecek o hastanenin içinde o sağlık hizmetine nasıl ulaşacak? Biz kısaca Kahramanmaraş’ta şehir içinde var olan hastanelerin güçlendirilerek, ek binalar yapılarak modern hizmet binalarıyla halkımıza hizmet vermeye devam etmesi gerektiğini, sağlam zeminlerde inşa edilmesi gerektiğini, birinci basamak sağlık hizmeti verilen binaların kamu eliyle sağlam bir şekilde inşa edilerek halkın hizmetine sunulması gerektiğini ifade ediyoruz.” dedi.
Eczacıların sıkıntılarından da bahseden CHP Genel Başkan Yardımcısı DR. Zeliha Şahbaz: “Eczacılarımızın SGK borçlarının ertelenme sıkıntısı var. 31 Ağustos’ta mücbir sebep süresinin dolduğu, bu alacakların bir buçuk yıldır eczanesi kapalı olan, eczanesini açamayanlarda dahil biriken SGK ve BAĞKUR alacaklarının tahsil edileceği yönünde bir uygulama olacağını ifade ettiler. Eczane Meslek Odamızın talebi doğrultusunda biz bu sürenin uzatılması gerektiğini hatta deprem yılı olan 2023 yılı için bu alacakların iptal edilmesini istiyoruz. 31 Ağustostan sonra ilaç katkı payı tekrar alınacakmış biz bu katkı payının alınmamasını istiyoruz. Biz iktidar olduğumuzda halkımıza herhangi bir katkı payı olmadan ilaca erişimini sağlama sözü veriyoruz ve bu depremi yaşamış, barınma sorunu olan , yakınlarını kaybetmiş, sağlık hizmeti bile almakta sıkıntı yaşayan halkımızın ilaç katkı payı alınmama sürecinin uzatılmasını talep ediyoruz , halkımızın taleplerini ifade etmek istiyoruz.” dedi.
News
